Atatürk

ATATÜRK

Atatürk

Tarih hiç kimsenin malı olamaz. O tüm insanlığın katkısıyla yoğrulmuş ortak bir olgudur. Tarihte yer alıp kendimizi kanıtlayabilmek için öncelikle savunduğumuz fikirleri kendi tezgahımızda dokumalı ve zenginleştirmeliyiz. Tüm insanlığın ortak eseri olan tarih diliminde yer alıp yıllarca kendimizden söz ettirecek işler yapmak her insanın harcı değildir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, devrimimizin yaratıcısı ve yönlendiricisi yüce Atatürk’ün tarihteki saygın yeri öncelikle Türk Milleti’nin kalbidir. Oluşturduğu fikirleri ve insanlığın gelişmesi için yarattığı çizgisi ile, dünya milletleirnce hala incelenip araştırılımakta ve anlaşılmaktadır. Bu çizgi; insanlık aleminin benimseyip koruduğu bazı yargıları da kapsayarak; O’nun devrimleriyle yoğrulup gün ışığına çıkmış, O’nun ilke ve inançlarıyla uyum sağlamıştır.


Milleti ile birlikte milli hudutlarımız içinde bağımsız ve medeni bir millet gibi yaşamak isteyen Atatürk, sürdürdüğü “Milli Mücadele Hareketi” ile sadece Türk Milleti’nin ters talihini düzeltmekle kalmamış, dünaynın sömürülen ve esaret altında kalan milletlerine de umut ışığı olmuştur. O’na göre; “insan mensup olduğu milletin varlığını ve saadetini düşündüğü kadar, bütün cihan milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin saadetine ne kadar kıymet veriyorsa, bütün dünya milletleirnin saadetine hizmet etmeye de elinden geldiği kadar çalışmalıdır.” Atatürk, dehası ile son yüzyılda yetişen komutanlar arasında saygın bir yere sahip olduğu gibi, siyasal alanda da yetenekli bir devlet adamı olarak belirgindir.


Yüzyılın ihmaline uğramış Türk Milleti’nin geri kalmışlıktan kurtarılarak, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma yolunda; gerçekleştirdiği devrimlerle bütün Türklerin sevgisini kazanmış en büyük liderdir. O’nun devrimleri, tarihin gördüğü en kansız devrimler olmuştur. Bunlar Atatürk’ün çok yönlü kişiliğini ve yeteneğini de belirtir.
Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma yolunda önemli bir adım da din ile devlet işlerinin ayrılmasıydı. Atatürk “laik” bir devlet kurarak, çağdaşlaşmanın biricik şartı olan özgür düşünce ortamını da oluşturmuştur.
Atatürk, kuvvetli, mesut ve istikrar içinde yaşayan bir Türkiye yaratmak için milli bir dış siyaset takip etmek gerektiğini, karşılıklı dostluklara lüzum olduğunu belirten en büyük politikacıdır. Bu düşünceyle “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesi de kendisine aittir.


Herşeyden önce O’nun yetiştiği çağı bilmek, yetiştiği ortamı öğrenmek, O’nun yaşamının her evresinin bir belgesi, büyüklüğünün kanıtı olacaktır. Atatürk yalnızca Türk tarihinde değil, dünya tarihinde de unutulmaz bir yeri olan yüce bir insandır.

See also  Buffett Indicator and S&P 500 as Crisis Indicators
Share on:

Leave a Comment